Yirmiüçü eylülünde, yirmiyedi takvimimde yırtık artık.. Öyle boşça bakıp yaktım.. Titriyordu sesim keder ödetmişken bedel bana,

Haykırışlar döndüğümden öldü sanar.. Yardım elin uzanmışken biz zamanı içmişiz bak,

Duyanlarda inanmışlar intiharı gördüm onda!.. İnat yapar kaçırırdın gözlerinden düştüm yola, onca şeyi aştığımdan anlıyorsun baktığımda..

İstiyorsan yıldızlara, gülmüyorsan zindanlara dönüyorsa; bir şansımız olur güneş, öyle durup baktığında..

Ceplerimde harçlığımdan kıstığım bi hayat kaldı, anlamışsın dizlerinde yattığımda.. Öyle vakit geçiriyor kader denen rıhtımında,

kederden mi? sorma şimdi bilmelisin zorluğunu.. varlığında yokluğunda ölüm kokan yastığımda; cinayetin düşüncesi sallanıyor salıncakta..

Rüyamızdan uyandırır, son gecemiz gibiymişte, biz gülmüşüz kestirmeden ulaşmışız yıldızlara..

Son seferde anlatılmaz cezası da kesilmişte; ne denlidir mutluluklar gasp edilmiş şarkılarda?

Hayat devam ediyorken gençliğimi mahveden bu mahalleden vazgeçilmiş? Kim demişse demiş!

Sonra mevzu farklı boyut kazanmışken maddeden bul; sol yanımda serzeniştir başladıysa bitmiş!.

İntihar mı? Bilmem! Tecrübesiz acılarla dayatılmış bi' şarkıya kısılmışım aklım orda kalmış!

varlığından habersizdir afitaptan eser yelin, alıp rüzgar götürmüştür yanlış!

bu saatte düşer hasret geç saatte anlatılmış gözümde ki düşen umut yastığımda kalmış..

Bak konu kapanmış şimdi yanar durur sokak lambasında cehennemler, bir gülüşe kanmış..

Bi' yağmura yakalanmış, endişemiz artışları oynuyorken şimdi sakin kalmak hayli zormuş!

Alkış tutan ellerinde maneviyat dersi almış şaraptandır döner kafam en dibinde kalmış!

sözleriniz yalanmışta öyle rüzgar esiyormuş, inanmakta zorlanıyor dersem diye gülüyormuş..

meğersem ki ölmüyorsun penceremiz sisli! Tuttuğun o cigarandan daha geçerli şeklim!